Kurumsallaşma teorisi, işletmelerin sistematik bir şekilde çalışarak, işletmeyi kişilere bağımlılıktan kurtarmayı amaçlamaktadır. Detaylı olarak kurumsallaşma için, şirketlerin sosyal anlamda kabul görmesini sağladığını, şirketin süreçlerini önceden belirlediğini, şirketlere statü kazandırdığını söyleyebiliriz.
Tüm kurumlarda yapılacak olan işler bazı prosedürlere bağlıdır. İşler bu doğrultuda yapılarak sistematize edilmektedir. Ve yine bu işlerin periyodik sonuçları önceden belirlenerek bir rapor taslağı hazırlanmaktadır. Hazırlanan bu rapor, gerek şirketin yönetim kuruluna gerek şirketin hissedarlarına sunularak, söz konusu tüm süreçlerden haberdar olmaları sağlanmaktadır. O zaman eğer gerekiyorsa olması gereken konularda önlem alınabilir.
İşletmelerin kurumsallaşma süreçleri işletmenin doğmasıyla birlikte başlayıp, gelişmesiyle birlikte kaldığı yerden devam etmektedir. Kurumsallaşmaya süreç olarak baktığımızda, temelini kurumsal teorinin oluşturduğunu görebiliriz. Kurumsallaşma teorisi farklı araştırmacılar tarafından farklı açılardan ele alınarak incelenmiştir. Kurumsal teorilerde çevre faktörü dikkate alınması gereken bir detaydır. Kurumsal çevreyi oluşturan faktörler arasında devlet, müşteriler, alıcılar, satıcılar, potansiyel müşteriler gibi detaylar bulunmaktadır. Bu bağlamda kurumsallaşmayı beş farklı yaklaşım ile tanımlayabiliriz. Selznick, Zucker, Meyer ve Rowan, DiMaggio ve Powell, Friedlandve Alford gibi birçok düşünürün kurumsallaşma teorisine farklı katkıları olmuştur.
Selznick adaptasyon aracı ile kurumsallaşma yaklaşımını benimsemektedir. Bu doğrultuda değerler oluşturarak bir kurumsallaşma şekli ortaya çıkartmaktadır. Zucker’e göre ise kurumsallaşmak için sosyal düzenin oluşması gerekmektedir. Bu yaklaşımda insan kaynağı da önemlidir. Çevreyle birlikte ortak davranışlar içerisinde bulunmak ve anlamlı davranışlar geliştirmek, sonrasında da tüm bunları farklı kişilere aktarmak gerekmektedir.
Kurumsallaşma teorisinin bir diğer araştırmacısı olan DiMaggio ve Powell, kurumsallaşma yaklaşımını adaptasyon aracı olarak görmektedir. Bu model kurumsallaşmada başarılı örgütler taklit edilmekte ve örgütün amacı belirsizlikten kurtulmadır. Meyer ve Rowan teorisinde kurumsallaşma yaklaşımı adaptasyon aracı olarak görülmektedir. Paylaşılan değerler sistemi ile bir kurumsallaşma şekli yaratılmaya çalışılmaktadır. Son olarak Friedland ve Alford teorisinde kurumsallaşma yaklaşımı normatif ve bilinçsel baskıları etkilemektedir.
İşletmeler faaliyet gösterdikleri çevrede belli yetki ve sorumluluklar çerçevesinde hareket etmektedirler. Çevrede bulunan rakipler, devlet kurumları, alıcılar, satıcılar, tüketiciler tarafından bazı normatif, bilinçsel ve düzenleyici beklentiler oluşmaktadır. Bu da ister istemez işletmeyi genel anlamda etkilemektedir.
Kurumsal faktörler işin içerisine girdiğinde aslında işin ne kadar sistematik olduğunu görüyoruz. Kurumsal faktörler işletme birçok değişikliğe sebep olabilir. Tabi ki birçok faktör mevcuttur. Kurumsal faktörler göz önüne alındığında şirketlerin belli bir çevrede farklı kurumlarla da iş yaptığı görülmektedir. Kurumun hizmet verdiği pazar ve bu pazardaki diğer tüm aktörler örgütsel alanı oluşturmaktadır.
İşletmeyi kurumsallaşmaya zorlayan faktörleri şu şekilde gruplandırabiliriz:
İşletmenin kurumsallaşmasını sağlayan faktörlerden biri çevresel kurumlardır. Düzenleyici kurumların işleyişine baktığımızda kurumları belli bir düzende davranması için yönlendirdiğini görebiliriz. İşletmelerin, düzenleyici kurumların belirlemiş olduğu davranışlara uymaması halinde dolaylı ya da dolaysız bir yaptırımla karşı karşıya kalabilmek mümkün.
Normatif kurumlar da işletmelerin kurumsallaşmasını sağlayan faktörlerden biridir. İşletme, çevresel kurumların oluşturduğu normlara ayak uydurmaktadır. Bu normlar ile işletme, gerek yapılarının gerek faaliyetlerinin çevredeki kurumlar tarafından da benimsenmesini amaçlamaktadır. Kısacası, çevresel kurumların normlar sayesinde işletmeyi kontrol ettiğini söyleyebiliriz.
Çevresel kurumlar tarafından oluşturulan normlar ile işletmeler adeta bir kontrol mekanizmasına sahip olmaktadır. İşletmelerin, normlara uyması halinde legallik ve meşruluk kazanmaları mümkün olmaktadır. Buradaki söz konusu normatif kurumlar; ticaret odaları, profesyonel kurumlar ve diğer profesyonellerdir.
İşletmenin kurumsallaşmasını sağlayan bir diğer faktör de bilinçsel kurumlardır. Bilinçsel kurumsal kültürel anlamda desteklenmiş olan alışkanlıkları içermektedir. Bu doğrultuda işletme yönetimi ile ilgili olan kültürel alışkanlıklara uyum gösterilmektedir. Çoğu zaman bilinçli olmasa da kendiliğinden de bu zaten yapılmaktadır. Bu kurumsal süreçler alışkanlık yapmamaktadır. Temel düzeyde olan bu süreçler, zamanla beraber belirli bir şekle dönüşmektedir. Sonrasında ise daza az bir eforla yapılmaya başlanmaktadır.
Kurumsallık teorisinin temel varsayımlarını şu şekilde sıralayabiliriz:
Kurumsallaşma, gelişmek ve büyümek isteyen her şirket için önemli bir adımdır. Kurumsallaşma her türlü belirsizliği ortadan kaldırarak, beraberinde profesyonelleşmeyi de getirmektedir. Gerek aile şirketlerinin gerek büyük çaptaki şirketlerin kurumsallaşma konusuna ekstra özen göstermesi gerekmektedir.
Kurumsallaşma çalışmaları şeffaflığı da sağlamanın yanı sıra, verimliliği de arttırmaktadır. İşletmenin daha uzun ömürlü olabilmesini ve kuşaktan kuşağa aktarılmasını da sağlayan kurumsallaşma çalışmalarının zorunlu olduğunu bile söyleyebiliriz. İş hayatının her aşamasının planlı olması gerektiğini göz önünde bulunduracak olursak ve bu sayede başarıya planlı bir çalışmayla gidildiğini düşünecek olursak, kurumsallaşmanın her şirkette olması gerektiğinin de altını çizebiliriz. Özellikle sektörde devam etmeye isteği olan her şirket için bu böyle olmalıdır.
Her kurumsallaşma çabası şirketin sürekliliğini sağlamayı amaçlamaktadır. Bunu yaparken şirketin patronlar ve yöneticiler başta olmak üzere, diğer personellerden de bağımsız hale gelmesi amaçlanmaktadır. Bu sayede söz konusu insanlar olmadığı zamanlarda bile şirketle ilgili olarak herhangi bir aksaklık söz konusu olmamaktadır ve işleyiş olduğu gibi devam etmektedir. Özetleyecek olursak kurumsal bir şirketin, kişilere bağlı kalmadan kendi kendine de yürüyebileceğini söyleyebiliriz.
Kurumsallaşma ile ilgili olarak hizmet almak istiyorsanız Ortak Akıl Yönetim ve Kurumsallaşma Danışmanlığı ile iletişime geçebilirsiniz. Kurumsallaşma Danışmanlığı hakkında yaklaşımımızı ve danışmanlık sürecimizin detaylarını, aklınıza takılan her şeyi ekibimizden öğrenebilirsiniz.
Ortak Akıl Yönetim ve Kurumsallaşma Danışmanlığı ile iletişime geçerek ilk olarak şirketinizin mevcut durumunu göz önünde bulundurarak, hedefleriniz doğrultusunda sizlere hizmet vermekteyiz. Sonrasında hedeflerinizle uyumlu olarak rekabetçi bir stratejik planlama modeli oluşturmaktayız. Kısa sürede oluşturduğumuz stratejileri etkili bir şekilde hayata geçirerek, kurumsal organizasyon yapısını kuruyoruz.
Ortak Akıl Yönetim ve Kurumsallaşma Danışmanlığı olarak şu ana kadar gerçekleştirmiş olduğumuz danışmanlık projeleriyle birçok farklı iş alanında hizmet vererek, başarıya imza atmış bulunmaktayız. Siz de şirketinizin daha iyi konumlara gelmesini istiyor ve kurumsallaşma konusunda destek almak istiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.