İstanbul Dünya Ticaret Merkezi A2 Blok Kat:3 No: 160 Yeşilköy İstanbul

Şirket yönetimi ve kurum ile menfaat sahipleri ve hissedarlar arasında söz konusu olan ilişkileri düzenleyen yönetim şekline kurumsal yönetim denmektedir. Kurumsal yönetim kavramı geniş anlamı ile bir şirketi mümkün olduğunca en iyi şekilde yönetmek için ihtiyaç duyulan her şeydir denilebilir. Bu bağlamda yönetim anlayışı ve sistemi,düzeni gibi konuların belirli bir plan çerçevesinde gerçekleştirilmesi planlanmaktadır.

Kurumsal Yönetim Nedir

Kurumsal yönetim kavramı 2000’li yıllarda yaygınlaşmaya başlamıştır. Kurumsal yönetim, İngilizce “CorporateGovernance” kelimelerinin karşılığını ifade etmekle birlikte akademik, hukuki ve birçok idari çalışmalarda da yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.

Kurumsal yönetimde, şirketlerin yönetim ile ilgili tüm çalışmalarından genel kurul yani yönetim kurulu sorumlu olmaktadır. Hissedarlar tarafından bir yönetim sistemi oluşturulmaktadır. Bunun için hissedarlar, yöneticileri ve denetçileri atamaktadır.

Şirketler için önemi büyük olan kurumsal yönetim ile ilgili olarak Sermaye Piyasası Kurulu tarafından “Kurumsal Yönetim Uyum Raporu” hazırlamak zorunlu hale gelmiştir. Üstelik buna yıllık faaliyet raporları içerisinde de yer verilmesi gerekmektedir.

Kurumsal Yönetimin Temel İlkeleri Nelerdir?

Tüm kurumsal şirketler oldukça sistematik bir yapıda çalışmaktadır. Bu sistem içerisinde herkesin ve her bir birimin de farklı görevleri bulunmaktadır. İşte tam da bu aşamada kurumsal yönetim kavramı söz konusu olmaktadır.

Kurumsal yönetim ilkelerinin şirketlerin misyonuna ve vizyonuna uygun olarak bir organizasyon yapısı oluşturmak istediğini söyleyebiliriz. Bu organizasyon yapısı tüm hukuki süreçlere uygun olmalıdır. Ayrıca iç düzenlemeler şirketlerin yönetim anlayışlarına göre yapılmalı ve sorumluluklar profesyonel şekilde dağıtılmaktadır. Kurumsal yönetimin ilkelerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

  1. Şeffaflık: Şeffaflık ilkesi adından da anlaşılabileceği gibi şeffaf olmak yani herhangi bir şeyin saklanmaması anlamına gelmektedir. Şeffaflık ilkeleri çerçevesinde şirketle ilgili tüm süreçler dışarıdan takip edilebilir. Herhangi bir olumsuz durumda şirketler, gereken açıklamalar yaparak, yasal gereklilikleri göz önünde bulundurarak herkesi bilgilendirmektedir. Bu sayede hissedarlar şirkete daha fazla güvenebilmekte ve bu güven sayesinde de şirkete daha fazla yatırım yapabilirler. Doğal olarak yatırım konusu için şirketlerde şeffaflık ilkesinin önemi ortaya çıkmaktadır.

Şeffaflık konusu şirketler için önemli bir ayrıntıdır. Şeffaflık ilkesi sayesinde şirket dışından herhangi bir kişi veya kişiler şirketle ilgili tüm eylemleri kontrol edebilmektedir.

Şeffaflık ilkesinin şirketler için bir zorunluluk olduğunu söyleyebiliriz.

  1. Adillik: Adillik ilkesi tabi ki eşit muamele anlamı taşımaktadır. Şirketteki pay sahiplerine yani tüm hissedarlara aynı şekilde davranılmaktadır. Tıpkı hisse sahiplerinin eşit muamele görmesi gibi hissedarlar dışında kalan kişiler için de adalet tam anlamıyla sağlanmalıdır.
  2. Hesap Verilebilirlik: Hesap verilebilirlik ilkesi şirket çalışmalarının ve yapılan eylemlerin sonuçlarının açıklanmasını ifade etmektedir. Bu ilkeda şeffaflık ilkesinden daha fazlası gerekmektedir.

Şirkette işler istenmediği gibi gittiğinde hissedarlar konuyla ilgili olarak kiminle muhattap olunması gerektiğini bilmek isterler. Yani diğer bir deyişle suçlanacak biri bulunmak istenmektedir. Hatta işin ilerleyişi yolunda gitse dahi yine de en baştan olası bir sorunda kimin sorumlu tutulacağı en başta bilinmek istenebilir. Hem böylece yatırımcıların da yatırım yapmış olma isteği artacaktır.

Hesap verilebilirlik ilkesi her ne kadar olumlu bir çağrışım yapmasa da aslında tamamen sorumluluk kavramıyla ilgilidir. Yani hem başarılı durumları hem de başarısız durumları kapsar diyebiliriz.

  1. Sorumluluk: Sorumluluk ilkesi şirketin yönetiminde bulunanların, şirketin tüm paydaşlarına olan sorumluluklarını ifade eder. Şirket faaliyetlerinin kanun ve mevzuatlara uygun şekilde devam etmesi gerekmektedir.

Kurumsal Yönetimin Amacı

Şirketlere fayda sağlayan kurumsal yönetimin amaçlarını şu şekilde ifade edebiliriz:

  • Kurum sahiplerinin haklarını koruyabilmek
  • Kamuoyuna, kurum ile ilgili olarak bilgi verebilmek
  • Küçük hissedarların korunabilmesine yardımcı olmak
  • Kuruma olan güveni arttırmak ve güven oluşturmak
  • Kurum yönetimine hesap verilebilirlik konusunda yardımcı olabilmek
  • Kurumdaki üst yönetimde bulunan kişilerin görevlerini kötüye kullanmalarının önüne geçebilmek
  • Kurumla ilgili olan menfaat sahiplerinin haklarının korunması da kurumsal yönetimin amaçları arasında bulunmaktadır.

Kurumsal Yönetimin Faydaları

Kurumsal yönetimin faydalarını maddeler halinde şu şekilde inceleyebiliriz:

  • Kurumsal yönetim, kurumun rekabet gücünü arttıran ayrıntılardan biridir.
  • Kurumsal yönetim sayesinde kurumun karlılık oranı daha kolay bir şekilde arttırılabilir.
  • Söz konusu kurum, kurumsal yönetim sayesinde istikrara kavuşabilmektedir.
  • Kuruma karşı olan güven artar, itimat daha da yükselir.
  • Kurumsal yönetim, kuruma ekonomik krizlere karşı daha dirençli olmayı da sağlamaktadır.
  • Kurumsal yönetim sayesinde kurumun karlılığı da artmaktadır.
  • Kurumun alacağı kredilerinin maliyetleri azabileceği gibi, kredilerin de faizleri düşebilmektedir kurumsal yönetim sayesinde.
  • Kurumun yönetimine şeffaflık ve kalite gibi kavramların girmesi de kurumsal yönetim ile sağlanabilir.

Kurumsal Yönetimin Şirketlere Kazandırdığı Katma Değer Nelerdir?

Kurumsal yönetim anlayışının şirketlere kazandırdığı katma değerleri şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Daha düşük maliyetli olan finansal kaynaklara ulaşım sağlamak
  • Söz konusu aile şirketi ise, bu şirketlerde aile ve şirket yönetimleri arasındaki ilişkileri düzenlemek ve böylelikle sürdürülebilirliği de kolaylaştırmak
  • Kurum içerisinde oluşabilecek çıkar çalışmalarının önüne geçebilmek
  • Kurumsal performansın arttırılmasının sağlanması
  • Birleşmelere imkan sağlayabilmek