
Tüm dünyada aile şirketleri ve onların kurumsallaşmasıyla yaşam sürelerinin artırılması konusunda tartışmalar yaşanıyor. Türkiye ekonomisi için de aile şirketleri büyük bir önem taşıyor. Milli gelirin ortalama %90’ını aile şirketleri üretiyor. Türkiye’deki 1 milyon 350 bin şirketin %94’ünün aile şirketlerinden oluşması bu alanda farklı detayların da ortaya çıkmasına sebep oluyor.
Dünyada 1. kuşak tarafından kurulan her 100 aile şirketinden sadece 3 veya 4 tanesi 3. kuşağa kadar ömrünü sürdürebiliyor. Medyada miras kavgalarını ve şirketlere olan zararlarını çoğu zaman görüyoruz. Aile içi çekişmeler yüzünden şirketlerin dağıldığını ve işletmelerin ne şekilde zarar gördüğüne de tanıklık ediyoruz. Bunların temelinde aile bireyleri arasında ortaya çıkan anlaşmazlıklar yer almaktadır.
Aile içi çatışmalar genellikle yönetimdeki aile üyelerinin konumları, kar dağılımları ve miras gibi konulardan dolayı ortaya çıkmaktadır. Bu uyuşmazlıkların tümü için uygulanabilecek yöntem ise arabuluculuktur. Arabuluculuğun aile şirketlerine en önemli katkısı gizliliktir.
Aile içerisinde yaşanan tartışmalar ve şirket içerisinde yaşanan tartışmaların dışarıdan duyulmasını kimse istememektedir. Fakat uyuşmazlıklar her zaman taraflar tarafından çözümlenememektedir. Bu tür durumlarda uyuşmazlıklar mahkemelere de taşınabilmektedir. Olayların mahkemeye taşınması hem taraflar hem de diğer aile bireyleriyle birlikte işletmenin de zarar görmesine sebep olabilmektedir.
Arabuluculuk sürecinde ise taraflar ve arabulucular gizlidir. Tarafların istemedikleri herhangi bir belge veya veri ortaya asla çıkmamaktadır. Arabuluculuk aynı zamanda hızlı bir çözüm sürecini sizlere sunmaktadır. Şirketinizi ilgilendiren konularda ya da aileyi ilgilendiren konularda şirketin süreç içerisinde zarar görmemesi son derece önemlidir. Uzun süren yargılamalarda süre uzadıkça uyuşmazlığa dahil olan aile bireylerinin sayısı da artmaktadır.
İlişkilerin sürdürülebilirliği için de arabuluculuk uygulamaları ortaya çıkmaktadır. Dava sonlarında taraflar yıllar boyunca hatta bir ömür boyu birbirleriyle görüşmek istemezken, arabuluculuk süreci sonrasında ilişkilerine sağlıklı bir şekilde devam edebilmektedir. Mahkeme süreci, sadece ortaya çıkan uyuşmazlığı çözebilirken arabuluculukta taraflar süreçte duygularını dile getirerek anlaşmazlığın temel sebeplerine de inebilmektedir.