İstanbul Dünya Ticaret Merkezi A2 Blok Kat:3 No: 160 Yeşilköy İstanbul

Aile şirketlerinde yönetim süreci  şirketlerin başarısıyla da çok yakından ilgilidir. Söz konusu aile şirketleri olduğunda yönetim sürecinin muntazam bir şekilde  ilerlemesi çok daha fazla önem kazanıyor. Çünkü aile şirketlerinde kuşak çatışmaları, çıkar uyuşmazlıkları gibi pek çok farklı problem yaşanabiliyor.  Dolayısıyla aile şirketleri nasıl yönetilmeli sorusunun yanıtının büyük bir titizlikle ele alınması gerekiyor.

Öncelikle kurumsallaşma sürecinin tamamlanması gerektiğini belirtelim. Kurumsallaşma süreci başlarken şirket kurulumunda ve yönetim kurulu içerisinde kimlerin olacağının belirlenmesi gerekiyor. Daha sonra herkesin görev, sorumluluk ve yetkilerinin net ve anlaşılır bir dille yazılı olarak bildirilmesi önem kazanıyor. Aile olmak şirketlerde yapılan işler üzerinde herkesin söz sahibi olacağı anlamına gelmemektedir. Aile bütünlüğü bozulmadan iş hayatının getirmiş olduğu kural ve kaidelere uyulması önemlidir. 

Şirket Yönetimlerinde Aile Bilinci

Şirket yönetiminde aile üyeleri her zaman aynı düşüncede olacak diye bir kural yoktur. Şirketin başarılı olması için yapılması gereken ne varsa ortak bir düşünce ile fakat farklı fikirlerle zenginleştirilerek uygulamaya geçilmelidir. Bu zamanda işini gerçek anlamda yapan çalışan sayısı çok azdır. Bunun nedenini gerek eğitime verilemeyen destekler gerekse teknolojinin hayatımıza getirdiği tembelliğe bağlayabiliriz. 

Çalışmak, özveride bulunmak aile şirketlerinde en hassas olan konulardandır. İş hayatında çok duyduğumuz kendi işin gibi sahip çık cümlesini aile şirketlerinde yönetim kadrosunda bulunan kişilerde görebilmek çok mümkündür. Günümüzde sadece aile olmanın önemini çok iyi kavramış olan şirketlerin başarısı gözle görülebilir büyüklüktedir. Şirketlerinin yönetiminde sorumluluk ve söz sahibi olan aile üyeleri ortak amaç olarak iyi yönetilmiş ve sonuçları karlılık ve sürdürebilirlik olan iş hayatını hedeflemiş kişilerden oluşmaktadır.

Aile Şirketleri Öncelikle Kurumsallaşma Sürecini Tamamlamalı

Kurumsal firmalarda  kişiler değil kurallar  ön planda olduğu için aile şirketleri kurumsallaşma süreçlerini tamamladıklarında,  gerek kuşak çatışmaları gerekse çıkar uyuşmazlıkları gibi pek çok konuda önemli bir yol kat edilmiş oluyor.  Dolayısıyla bu gibi sorunların verimlilik ya da sürdürülebilirlik gibi farklı sorunları beraberinde getirmesinin önüne geçilmiş oluyor.  Kimi durumlarda aile şirketlerinin sahipleri pek çok konuda uzlaşmaya varamadığı için firmanın başarı grafiğinin düşüşe geçmesini beraberinde getirebiliyor.

Kurumsallaşmak sadece şirket yönetiminde söz sahibi olup verilen görevleri kurallar çerçevesinde yapmak değildir. Aynı zamanda kişilere bağlı kalmadan yönetici olsun ya da olmasın işlerin belirli bir düzende devam edilebilirliğini sağlamaktır. 

Haliyle bu gibi durumlarda  mutlu şirket ya da başarılı şirket gibi  kavramlar bir hayalden ibaret oluyor. Oysa sadece aile anayasası hazırlama gibi bir yol bile tüm bu problemlerin ortadan kaldırılmasını sağlayabilir. 

Aile Anayasası Nedir?

Aile anayasasında tüm bireylerin görev ve sorumluluk alanları net bir şekilde belirtildiği için aile şirketleri nasıl yönetilmeli gibi sorular da kendiliğinden yanıtını bulmuş oluyor.  Dünya genelinde yüzlerce aile şirketinin artık aile anayasasına sıcak baktığını belirtmek gerekir. Günümüz Türkiye’sinde Koç Sabancı gibi çok bilinen aile şirketlerinin başarısının bu şirketlerin kurumsallaşmasını içeren süreci tamamlamış olmalarından kaynaklandığı unutulmamalıdır.

Aile şirketlerinin sahipleri akrabalıkların yanı sıra iş ortağı da oldukları için birlik ve beraberliğin iki kat daha fazla olması gerekmektedir. Şirketlerin kurumsallaşmasını belirleyen faktörlerin ortak amacı gerek üretim sürecinin gerekse satış sürecinin daha verimli bir şekilde yönetilmesine olanak sağlamak olarak nitelendirebiliriz. Bu tip şirketlerde yönetimsel sorunlar yaşanmadığı sürece köklü olmak için hiçbir engel bulunmamaktadır. Belirli bir iş hukuku çerçevesinin dışında kan bağı ile ilgili sıkıntılarında var olmaması aile anayasası ile şirket yönetiminin sonuçlarına etki etmektedir. 

Aile Anayasası İle Yönetimin Genel Hatları Netleşir!

Aile anayasasının şirketleri neler kazandırdığı  saymakla bitmeyen bir konudur. Söz konusu olan yönetim süreci ise aile anayasasının önemli bir ihtiyaç olduğunu belirtebiliriz. Dolayısıyla artık firmalar için bu anayasa bir seçenek olmaktan çıkıp bir zorunluluğa dönüşebiliyor. Aile anayasalarında her bir aile üyesinin iş iletişimlerinde genel çerçeveler çiziliyor. Başarılı olmama düşüncesine sahip bir anayasal yönetiminde bulunan aile bireylerin kuşak çatışmaları yaşaması da çok olası bir durumdur. Aynı zamanda aile şirketlerinde yenilikçi ve teknolojik gelişmelere açık bir şekilde yönetim faaliyetleri sürdürülmesi gerekmektedir. Hiç kimse şahsına münasır işlemler ile şirketlerinde yönetim ile ilgili kaos yaratma gibi bir düşüncede olmamalıdır.

Aile Şirketlerinin Özellikleri

Aile şirketlerinden diğer şirketleri ayıran en büyük özellik yönetim statüsünde liderlik vasfına sahip olacak kişilerin birlik ve beraberlik konularında yapıcı bir kişiliğe de sahip olması gerektiğidir. Yaşadığımız toplumda her türlü uygulamalarda gerekli olan kurallar, aile anayasasında uygulandığı takdirde herhangi bir sorun yaşanmadan, firmanın sahip olduğu marka uzun yıllar pazardaki varlığını sürdürebilmektedir. Ülkemizde yıllarca marka olmak için emek vermiş olan ve dededen toruna geçmiş bir çok aile şirketi var. Bu şirketlerde kuşak çatışmaları ve yönetimsel problemler olmadığı sürece büyümek ve uzun yıllar var olabilmek kaçınılmazdır. 

Dolayısıyla bir aile üyesinin bir diğer aile üyesinin görev alanına girmesi ya da sorumluluk alanında söz sahibi olmak istemesi gibi pek çok farklı problem köklü bir çözüm ile ortadan kaldırılmış oluyor. Yönetim sürecinde her bir yönetici kendi sorumluluklarını yerine getiriyor ve görevleriyle ilgili firma kurallarına uygun kararlar alıyor. Bu konuda uzun yıllarda sunduğumuz danışmanlık hizmetlerimizden siz de faydalanabilirsiniz. Yapmanız gereken sadece bizi aramak!